Kaynaklarda vişnenin doğum yerinin Giresun olduğu yazar. Latince de adı, Giresun Eriği anlamına gelen, “Prunus Cerasus” diye geçer. MÖ 3. yüzyılda yaşamış olan yunan botanik bilgini Theophrastos’ un kayıtlarında da rastlanan vişnenin, dünyanın ilk meyvelerinden biri olduğu anlaşılıyor. Yakın akraba olmalarına karşın, vişneyi kiraz gibi yiyemeyiz. Vişne de , kiraz gibi A, B ve C vitaminleri demir, kireç, magnezyum, potasyum, ve çinko içerir. Kanı sulandırır, vücudu toksinlerden arındırır. Giresun’ dan dünyaya yayılan vişneyi, Almanya dışındaki Avrupa ülkeleri pek tanımıyorlar. Yaz aylarında kirazdan sonra çıkan vişnenin, ortalarda görünme süresi çok kısadır. Vakit geçirmeden alıp reçelini, marmelatını, kompostosunu, likörünü yapmak gerekir. Bir telaş içinde gelip gidenler gibidir vişne. Sabırlı olmayı sevmeyen annem, vişneyle olan macerasında onunla yarışa girer gibiydi sanki. Anneannemin yedi çocuğunun ortancası olan annem, çocukluk ve genç kızlık zamanında da ele avuca sığmayan bir yapıya sahipmiş. Mahallede oynanan sek sek, evcilik gibi oyunlar onu cezbetmez, erkek çocukların oynadığı oyunlara katılırmış.
Bir keresinde yine erkek çocuklarla uzun eşek oynarken dedeme yakalanmış ve can havliyle kaçarak, Galatasaray Lisesi’ nin dik olan arka duvarının
tepesine tırmanmış. Dedemin hırpalamayacığına dair verdiği sözler onu ikna etmemiş, gece yarısına kadar orada kalmış…
1960’lı yıllarda olduğu gibi, annemin gençlik yıllarında da, (1950’li yıllar) şık hanımların ve beylerin dolaştığı Beyoğlu İstiklal Caddesinde’ ki pastanelerin çoğunu Rumlar işletirmiş. Yine aynı caddede yer alan ve hala faaliyette olan, profiterolü ile ünlü İnci Pastanesi’ne eleman alınırken, -diğerleri gibi- Rum kökenliler tercih edilirmiş.
Anneannemin Rum asıllı olması,annem için yapılan başvuruda avantaj sağlamış ve hemen kabul edilmiş.
Anneannem hanım hanımcık olması için defalarca tevhite bulunarak onu ince pastanesine götürmüş ve şekerleme bölümünün yetkilisine eti senin kemiği benim diyerek teslim etmiş.
Bu yetkili de annemle birlikte 4 genç kızdan oluşan acemi ekibi şekerleme bölümüne götürerek bir işlem dolu 4 küfe önlerine koymuş ve o gün tümünü bitirmelerini söylemiş.
4 genç kız öğlen paydosuna kadar kendi aralarında tanışmış ve sohbet etmişler. Annem içinden ne kolaymış çalışmak diye düşünmüş
Öğlen paydosundan sonra bu düşüncesini hemen vazgeçmiş. Bunun nedeni, diğer üç kızın öğlen paydosundan sonra işi bırakarak gitmeleri olmuş.
Vişnelere baş başa kalan annem de, işi hemen bırakmak istemiş. İstemiş ama, hemen ananemi azarlayan tavrı gelmiş gözlerinin önüne.
Yaramaz kızına inanmayıp, yine sebat etmedin değil mi? Diye paylaşmasını işitmektense, sabredip vişneleri ayıklamaya başlamış. Vişneler o kadar çokmuş ki, ayıklamakla, sabretmekle bitecek gibi gelmemiş anneme. Hemen kendine göre bir çözüm bulmuş! Ayıkladığı vişnelerle birlikte ayıklanmayaları da kaynayan şerbeti atıvermiş.
o gün iş bırakıp geri gelmediği için anneannemden övgü dolu sözler duymuş. Sabah tekrar işe gittiğinde ustanın hiddet dolu sözleriyle karşılaşmış!
Annen büyük bir pişkinlikle ustacığım benim buna hiç suçum yok giden kızlar yapmışlar deyip işin içinden sıyrılmış. Çalışmaya devam edin annem daha sonra aranılan elemanların arasında yer almış.
Sırasıyla, markiz, levon gibi birçok pastanede çalışmış…
Her vişne reçeli yapılışını anneme takılırdım. Sayende oyuk kaç kişi çekirdekli vişne reçeliydi acaba? Diye sorduğumda, o da
Ya sus sus ben de üzerine suç attığım kızları düşünüyorum hep derdi.
Anneannen reçel yaptıklarında, annemi sabırsızlığı yüzünden aralarında yaşadıkları çekişmeyi gülümseyerek hatırlarım hep…
2 kilo vişne, 3 kilo toz şeker, 3 tane limon tuzu, bir tane limonun suyu gerekiyor.
Vişneleri iyice yıkayın, saplarını ve çekirdeklerini ayıklayın. Çekirdekleri firkete ile çıkartabilirsiniz. Reçel için hazırlanmış Derince bir tencere koyduğunuz vişnelerin üzerine toz şekeri dökün bir akşam bekleyin.
Sabah tencereyi ocağa koyarak kıvam oluncaya kadar ara sıra karıştırıp kaynatın. Kaynayınca limon tuzunu atın, 5 dakika daha kaynatın, limon suyunu ilave ederek karıştırın ve ocağı söndürün.
Kış günlerini taşıdığımız canlı rengi ile vişne evde yapılan likörü ile sizi büyülü anlar yaşatır.