Fındığın ekolojik özellikleri

Fındığın ekolojik özellikleri

Fındığın ekolojik özellikleri

İklim istekleri

Fındık ılıman iklim meyve türüdür ve iyi gelişip bol ürün verebilmesi için nemli ve ılıman iklim koşullarına ihtiyaç duyar. Kışları ılık ve yağışlı, yazları serin iklimleri sever. Karadeniz kıyı bölgesi sahip olduğu bu iklim ile dünyanın en uygun huyunda yetiştirme alanlarından birine sahiptir.


Türkiye'de fındık yetiştirilen bu alanlar 40-41 enlem ve 37-42 boydanları arasında bulunmaktadır. Bu sınırlar içinde ekolojik koşullar bakımından en uygun alanlar Karadeniz kıyı bölgeleridir. Fındık yetiştiriciliği bu bölgede ekolojik olarak 30 km içerilere ve 750 metre yükseğe kadar çıkmaktadır. Bu alanlarda kendi içerisinde kıyıdan uzaklık ve yüksekliğe göre üç kuşağa ayrılmaktadır. Deniz seviyesinden 250 metre yükseklik ve 10 kilometre iç kısma kadar olan yöreler sahil kuşak, 251-500 metre yükseklik ve 10-20 kilometre içeride olan yöreler orta kuşak ve 501-750 metre yükseklik ve 20 kilometreden daha fazla iç kısımda kalan yöreler ise yüksek kuşak olarak isimlendirilir. Fındığın ekolojik yetişme alanı bu şekilde ifade edilirse de Karadeniz bölgesinde sahilden 80 kilometre içeriye ve 1200 metre yüksekliğe kadar yetiştirilme alanı genişlemiştir. Yüksek rakımlı alanlarda ilkbahar geçti onlarına maruz kalma kaçınılmaz olmaktadır. Fındık üretiminin çoğunluğu Orta kuşakta olmasının yanı sıra, meyve kalitesinin de diğer iki kuşağa göre daha iyi olduğu bilinmektedir.

Fındık yetiştirilecek alanlarda ortalama sıcaklığın 13-16 santigrat, kışın en düşük sıcaklığın -8 ile -10 santigrat, en yüksek sıcaklığın 36 santigrat, yıl içerisinde düzenli dağılmış ve yıllık yağış toplamının 750 milimetrenin üzerinde olması, Haziran ve temmuz aylarında nispi nemin %60'ın altına düşmemesi uygundur. İnsandan ağustosa kadar olan dönemde ayda 80-100 milimetre yağışa ihtiyaç duyar. Bunun doğal olarak karşılanamadığı durumlarda sulama önerilir. Fındık bitkisi kuraklığa hassastır ve toprak derinliğinin az olduğu yerler ile güney ve batı güneylerde kuraklıktan daha fazla etkilenmektedir.

Türk fındık çeşitlerinin polenleri açıkta -5 santigrat, anterler içerisinde -8 santigrattan itibaren zarar görmeye başlamakta, karanfiller ise -8 santigrat dereceden itibaren zarar görmeye başlamakta ve -16 santigrattan itibaren büyük çoğunluğu ölmektedir. Sürgün gözleri dinlenme döneminde -14 santigrattan itibaren zarar görmekte ve  -22 santigrattan itibaren ise tamamen ölmektedir. Fındığın gövdesi kış dinleme döneminde  -30 santigratlık düşük sıcaklıklara kadar dayanabilmeklebirlikte gelişmenin başlaması ile bu dayanıklılık çok hızlı bir şekilde azalmaktadır. Yabancı fındık çeşitlerinde ise bu değerler kış dinlenme döneminde püsküller açılmadan önce -15/-20 santigrata dayanırken açıldıktan sonra -7 santigratta zarar görmeye başlarlar. Bu dönemde tomurcuklar -20 dereceye dayanır. Ancak karanfiller tam reseptif döneminde -5 derecede zarar görmeye başlarlar. Tomurcuk patlatmasından sonra ki dönemde -4 derecede, 3 yapraklı dönemde ise -2,5 derecede zararlanma başlar. Soğuklama ihtiyacı erkek çiçekler için 100-1200 saat, dişi çiçekler için 500-1200 saat, tomurcuklar için ise 600 lira 1200 saattir.

Fındık ilkbahar geç dallarından etkilenmektedir. Bilip Bahar başlangıcında havanın ısınması ile uyanan ve sürmeye başlayan tomurcuklar soğuklara daha hassas olmaktadır. Büyümeye başlayan genç sürgünler düşük sıcaklıklara en hassas organlardır. Bu zarar, soğuk hava akımının olduğu vadiler ve soğuk havanın biriktiği taban ve çukur arazilerde daha çok görülmektedir ayrıca kış aylarında yoğun sis, şiddetli rüzgar ve yağışlar tozlanmayı olumsuz yönde etkilemektedir. Yine sonbahar döneminde görülen kuraklık erkek ve dişi çiçeklerde gelişme bozukluklarını içeren sorunlar yaratmakla beraber dökümler de görülebilir.

Fındık çeşitleri soğuklara dayanan bakımından ciddi değişkenlik göstermektedir ve bu değişkenlik soğuklama gereksinimi farklılığından kaynaklanmaktadır. Fındıklarda soğuklama ihtiyacı sıfır-7 derece sıcaklıklar arasına geçen saatlerin toplanması ile açıklanmakta ve herhangi bir çeşidin bir ekolojide başarılı olarak yetiştirilebilmesini belirleyen en önemli faktör olarak değerlendirilmektedir. Çeşitler arasında yaprak tomurcuklarının soğuklama süreleri tombul, sivri, Palaz, ve foşa çeşitlerinde 350-500 saat, uzunmusa çeşidi için 600-900 saat ve çakıldak çeşidi için ise 750-1050 saattir.

Toprak istekleri

Fındık toprak istekleri bakımından fazla seçici olmamakla birlikte organik maddece zengin, derin, taban suyu problemi olmayan ve pH değeri 6-6,5 olan topraklarda iyi bir gelişim göstermektedir. Fındıklar toprak yapısı bakımından tınlı-humuslu, killi-kumlu ve besin maddelerince zengin toprakları severler. Kirli topraklarda kök girişimi zayıf ve yüzeysel olur. Buna bağlı olarak bitki gelişimi de yavaş olur. Kumlu, taşlı, Çakıllı topraklarda ise kuraklığa hassas olur ve daha fazla sulamaya ihtiyaç duyar. Karadeniz Bölgesi'nde fındık yetiştirilen bölge topraklarının çoğu killi-tınlı, bir kısmı ise tınlı veya killi bünyeye sahiptir.

Topraktaki kireç miktarı arttıkça gelişme zayıflar ve kloroz görülür. Fındık yetiştirilen bölge toprakları çok kuvvetli asit-nötr arasındadır. Asidik koşullarda bazı elementlerin alınabilirliği sınırlamaktadır. İdeal fındık yetiştiriciliği için toprak ph'sının 5.6-7 arasında olması istenilmektedir. Kuvvetli asidik koşullar mineral besin elementlerinin yarayışlılığı üzerine doğrudan etki etmekle kalmayıp besinlerin absorpsiyonun da doğrudan etkilemekte ve alımını sınırlandırmaktadır. Bölge toprakları genellikle potasyumca orta, fosforca az ve orta, kireç bakımından fakir ve özellikle Bor ve çinko yönünden yetersizdir.

Taban suyu yüksek alanlar direne edildikten sonra değerlendirilmelidir. Direne edilmeyen bu alanlara bahçe kurulması halinde bitkilerde zayıf gelişme görülür, ilerleyen yıllarda yapraklarda sararma ve dallarda büyük oranda kuruma meydana gelmektedir.

Saçak kök yapısına sahip olan fındık bitkisinin kökleri ortalama 100 santimetre Toprak derinliğine erişebilmektedir. Bununla birlikte derin, geçirgen ve organik maddece zengin olan topraklarda bitkiler çok iyi gelişir ve yüksek verime sahip olur. Eğimli arazilerde ise fındık kökleri ortalama 80 santimetre Toprak derinliğine inebilmektedir. Fındık yetiştirilen araziler yeterli toprak derinliğine sahip olmadığında ve yeterli besin maddeleri taşımadığında bahçe tesisinden sonraki yıllarda gelişme geriliği, yapraklarda sararma ve büyük oranda dallarda kurumalar meydana gelebilir.

Doğu Karadeniz Bölgesi'nde fındık üretiminin yoğun olarak yapıldığı arazilerin eğimi genellikle %40 ve engebelidir. Bu bölgede Topraklar genellikle kuvvetli asit olup organik madde bakımından da fakirdir. Doğu Karadeniz Bölgesi'nde fındık verimini olumsuz etkileyen etmenlerin başında toprakların az kireçli, eğimli, sığ toprak derinliği, su tutma kapasitesinin yetersizliği, aşırı kil içeriği olarak sayılabilir.

Fındık hakkında bilgiler için bağlantıya gidin.