Zeytin reçeli bol taneli, kristal şekerli

Zeytin reçeli

Efsaneye göre Adem ölmeden önce tanrılardan merhamet dilemiş. Bu iş için oğlu Şit ’i görevlendirmiş. Şit, Cennet bahçesindeki iyilik ve kötülük ağacından 3 tohum alarak babasının ağzına koymuş. Babası gömüldükten sonra tohumlar yeşermiş. Selvi , sedir ve zeytin ağaçları oluşmuş…bu efsaneden hareketle bir kıssadan hisse çıkarımı yapıp, önemli yaşam kaynaklarımızdan olan zeytin tanelerinin macerasını izlersek, onun hemen yanımızda olduğunda fark edebiliriz ve böylesi bir mutluluğun tadına iyice çıkararak yaşarız…(burada sözüm ağaçları acımasız yok edenlere karşı) sofralarda lezzetli yemeklerin baş aktörü, bu tanelerden elde edilen zeytinyağıdır. Sadece yiyecek olarak mı yararlanırız bu iksirden?

Kırık çıkıkta, cilt yanıklarında, çıbanlarda nasıl mucizeler yarattığını da görmemiz gerekir. Kirden arınmak için yapılan banyonun, aynı zamanda bedenimizi ve ruhumuzu dinlendirdiği konusunda kimsenin itirazı yoktur şüphesiz.

Banyo yaparken kullandığımız sabun da bu küçük tanecikleri marifetiyle var olur. Zeytinle, zeytinyağı ile sürekli iç iş olmanın yararları sayılmakla bitecek gibi değildir…

Sindirim bozukluğuna safra kesesi hastalıklarına ve safra kesesi taşlarına, bağırsak kanserine, kalp hastalıklarına iyi gelen zeytinin geçmişi, milattan önce 2800'lü yıllara dayanır.

Zeytin ağacın ilk yetiştirildiği yer, Dicle ile Fırat nehirleri arasında kalan Mezopotamya bölgesidir.

Hangi yönde olursa olsun bütün sofralara yakışan zeytini ben, tuzlu çeşitleri ile bilirdim.

Doğrusu, reçelin olabileceğini hiç düşünmemiştim. Tarifi aldığım Maria başka bir lezzet büyücüsü olarak çıktı karşıma! Tarifi almak üzere küçükyalı'daki maria'nın bahçesine gittiğimde mevsim kıştı ve bu yüzden içeride buluşmuştuk. Daha kapıdan alınma attığında, mekanın dekorasyonu ve objeler dikkatimi çekmişti. Maria'nın ikram ettiği çikolatalar aromalı baharatlı pastalar eşliğinde sunulan Türk kahvesi ve likörü yudumlarken bu büyünün sihrine kapılmadım desem yalan olur.

Bu buluşma reçel tarifini çok ötesine geçmiş yaşanmış ortak anılarla uzun soluklu bir dostluğa doğru yol almıştı. Sohbet ilerledikçe nerede yaşarsa yaşasın kendi eliyle yaptığı çikolata ve pastalarla uğraşmaktan hiç bıkmamış olduğunu sözlerindeki coşkudan fark etmemek mümkün değildi.

Aksine onlarsız bir hayatın hatta onlarsız geçen bir günün bile yalan ve anlamsız bulduğunu hemen anlaşıyor konuşmalarından…

Selanik'te başlayan çikolata aşkı, İstanbul'a aynı heyecana devam ediyor şimdilerde.

1995 yılında kendi deyimiyle Ege denizi'nin Türk karasularında eşi Haşmet bey ile tanışıp derin bir aşka daha düşüyor. Ve suyun öte yanından bize gelin geliyor.

Gelin diyorum ama aslında kız zaten bizim kızımızmış!

İstanbul Kandilli doğumlu Maria. 13 yaşına kadar İstanbul'da yaşamış sonra Selanik'e gitmiş ve 1997 yılına kadar sahibi bulunduğu “Ruby pastanesini” işletmiş.

Maria giderken babası Kiryako Ekmekçioğlu bir süre daha Türkiye'de kalmış. Sonra o da gidip yerleşmiş. Aria şimdi de İstanbul'a yerleşmiş durumda. Mutlu olduğu dünyasında yaptığı çikolatanın yemek sonrası ikram ederek diğer insanların mutlu olmasını sağlıyor. Malzemelerini yurt dışından getirttiği çikolatalardan elinden geldiyse neredeyse herkese dağıtacak.

Yalnız çikolata ve pasta mı? Yaptığı reçellerin tadı kokusu görüntüsü ile karşılaştığımızda bu insan kesin bir büyücü diye düşünmekten kendinizi alamıyorsunuz.

Maria, zeytin reçeli için Şarköy'den esinlendiğine söyleyerek nasıl yaptığında o hoş üslubu ile bize şöyle anlattı.

Zeytinler ağaçta yeşillenmeye başladığında ve henüz çekirdekleri kalınlaşmadan toplanır. Toplanan zeytinler bir gece suda bekletilir. Sonra vişne çekirdeği çıkartan aletle çekirdekleri ayıklanır ve kireç kaymağına yatırılır.

 Beş altı saat bekletildikten sonra iyice yıkanarak fokur fokur kaynatılan suya daldırıp çıkarılır, bu yıkama ve Kaynar suya daldırma işlemi 3 kez tekrarlanır.

Zeytin reçeli nasıl yapılır?

1 kilo zeytin için 750 gram şeker 1 su bardağı ile yapılan şerbet yeterlidir. Kaynamakta olan şerbete 10 tane karanfil ve yarım portakalın kabuğu konulur. İyice kaynayan şerbete zeytinden atılarak, reçel kıvamı oluncaya kadar kaynatılır ve yarım limon sıkılarak ateş söndürülür.

 Afiyet olsun.

“Sema Temizkan , Reçel deyip geçme kitabından”